13 Mayıs 2015 Çarşamba

THE DOĞRUCU DAVUT



              'Yalanlar yalanlar' yazımı okuyup ürken-kendisini sıkça yediğimin farkına varan-ürkek ceylanlara hitaben neden bu konuda uzmanlaştığımı açıklama gereği duydum.Profesyonelim çünkü:dürüst tavrımın bugüne kadar ne bir hayrını gördüm ne de meyvesini yedim.Aksine ne zaman içimden geçeni patt diye söyledim ozman kötü ben oldum.-sevgili ailem bu sizler için geçerli değil-bazen çoğu zaman-

            Mesela çevremizde topluca rahatsız olduğumuz bir mevzu hakkında birkaç kişiyle daha önce konuşup ortak fikirde olduğumu anlayıp kendime ' ne kadar da haklıyım ya' dedikten sonra konuyla ilgili bir ortam olduğunda ben içimde ne var ne yok her şeyi söylüyorum anamm kimseden ses yok salağa yatan mı dersin,mevzuyu ilk defa duyuyormuş gibi şaşıran mı dersin,ocakta yemeğim var deyim sıvışan mı dersin... Ben oluyorum sana yılan başı  onlar oluyor adeta masum birer kelebek.Hani böyle sınıfta hoca espiri yaparda o gürültüde bir cümle kurarsın herkes susar senin sesin ayyuka çıkar ya mantar gibi kalırsın ortada hah tıpkı öyle sap gibi kalmışımdır hep.Ya da bir problemimi kibarca anlatırım birine insan yerine koyayım da adam sansın kendini derim karşıdaki dönüşür zeytinyağına çıkar su üstüne hep sonunda suçlu olurum.İşte böyle gereksiz bir şey benim için haketmeyene  dürüstlük...Tövbe bir daha kim ne duymak istiyorsa onu söyler böyle de yerim adamı .Ben THE DOĞRUCU DAVUT olacağıma o keriz olur..
       Daha şık bence.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder